11 Ağustos 2012 Cumartesi

Tutarsızlık

Nereden başlasam nasıl anlatsam derdimi bilmiyorum. Bana mı tuhaf geliyor yoksa bizim gibi ülkelerde böyle mi? Son yıllarda hükümet, yerel yönetimler doğruluğu, yanlışlığı, uzmanları tarafından tartışılacak birçok karara imza attı. Birçok yeni kanun çıktı, eskiden çıkanlar yenilendi. Yenilenmesine de bazıları sevindi, bazıları üzüldü. Çıkan kanunların bazılarına ise her kesimden teşekkür geldi.Bazılarına ise tepki. Mutlu da vardı mutsuz da. Sonuçta her şey vatandaşın iyiliği için yapılıyor düşüncesi var. Avrupa Birliği uyum süreci var. Var oğlu var. Bir fikrimin olduğu ama %100 hakim olmadığım bu konulara girmeyeceğim. Benim derdim ülkemiz futbolunda sürekli değişen statüler.

Benim bildiğim, sağlıklı olanı, futbolda lig ve kupa statüsü iç çamaşırı gibi değiştirilmez, değiştirilmemeli. Oyun kuralları değişiyor, değişecekte belki zamanla ama statü hayır. Birileri daha fazla kazanacak yada birilerinin işine gelecek diye, zaten pamuk ipliğine bağlı olan ülke futbolunun sistemiyle bu kadar oynanamamalı. Sürekli yapılan bu değişiklikleri de "ülke futbolunun yararına yapıyoruz" saçmalıklarıyla açıklanmamalı.

Dün gördüm haberi şaşırmadım, güldüm, sinirlendim. Türkiye Kupası'nın sistemi yine değişmiş. Ya TFF'nin canı sıkılıyor bir araya geldiklerinde. Ya da birileri diyor ki "bu sene sistemi değiştirin, böyle olmaz, kazanamıyoruz" diyor. İki durumda da rezillik ama ikincisinin tarifi daha ağır. Aklıma başka bir açıklama gelmiyor. Gelen varsa buyursun yorumlasın, bende bileyim. Benim bildiğim kupada, başkasını da anlamam, süper ligin kalburüstü takımları atıyorum 4.kademeden falan girer, çeyrek finalden itibaren de delikanlı gibi çift maç usulü oynanır, tek maçlık finalde de kazanan mutlu olur. Bu kadar basit. Bu grupta neyin nesi. Tahtayı element diye yutturmak niye?
90'ların başında, finalde çift maç olması saçmalıkmış. Kaldırmışsın tek maça döndürmüşsün, normalini yapmışsın. Eee yeter baba. Daha neyi zorluyorsun sonrasında. Kupaya saygı kalmadıysa bu yüzden kalmadı zaten. Sen sürekli saçma sapan değişiklikler yaparsan, herkesin kafasını karıştırırsan, kalmaz ki saygı. Bir ara geyik vardı, büyükler önemsemiyor diye. Önemsemezse önemsemesin. Bursaspor 3 sene üst üste kazansın. Antalya kazansın, Belediye kazansın, herkesin bir şansı olsun. Sürpriz elenmeler yaşansın. Alt ligden bir takım Süper lig ekiplerini ağırlasın, şenlik havası oluşsun şehirde. Futbola hizmet böyle olsun. Yurt dışında gördüğüm örnekler bunlar. Barcelona zayıf rakibine 10 atıyor ama herkes mutlu. Yiyen de atan da. Niye? Futbolun doğası işliyor. Sürpriz olursa da oluyor. Alcorcon, Real Madrid'i eliyor renk geliyor. İngiltere'de alt lig takımı Barnsley, "devlerin katili" olarak nam salıyor. Herkes mutlu. Bir ara büyükler kupayı fazla sallamıyordu Ada'da. Hatta aralarında oynarken bile yedekleri çıkartıyorlardı sahaya ama inanın daha zevkli oluyordu. Ama şunu demiyorlardı İngiltere'de "yok kardeşim olmaz böyle, büyükler hemen eleniyor, kupayı önemsemiyorlar, sistemi değiştirelim". Her şey futbolun doğasına bırakılmış orada. Müdahale yok sendeki gibi.

Ama sen bir türlü rahat durmuyorsun. Bilmem ne kulübü saçma sapan kullanmayı da bilemediği bir para kazanacak diye, bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda ülkenin uyguladığı sisteme dönüyorsun. Futbolun doğasıyla oynuyorsun, genetiğini değiştirmeye çalışıyorsun. Geçen senede hangi ileri zekalının fikri belli olmayan bir play-off uydurmuştun. Ortalık karıştı. Küpünü dolduran doldurdu, kazanan mutlu oldu ama enkazı da ağır oldu. Bu sene hemen değiştirdin. İçki sofrasında bu kadar değişmezdi sistemler. O sofrada bile birisi "baba artık yeter, sapıttık, hesabı isteyelim, kalkalım" derdi. Ama maşallah futbolumuzda dur diyen yok. Son dönemde her gelen rüzgara göre rotasını belirliyor. Bizim duruşumuz bu diyen yok. Nereye kadar böyle gider sorusunun cevabı da yok. Çünkü hep gitmiş. Ahmet Kaya'nın şarkısındaki sözler en güzel özeti olayın: "Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ah.....".

Hiç yorum yok: