10 Ekim 2013 Perşembe

Oyuncu Tutmak


Renklere aşığız biz…
Takımıma canım feda…
Klasik taraftar klişeleri bunlar yada öyle bir algı var. Daha sakin tutanı da var takımını, daha hayat biçimi yapanı da.  Bilmem kaç çeşit insan var bu hayatta. Aynı değil hiçbiri sonuçta.
Birde oyuncuyu tutmak var ki aslında en güzeli. Takımın kaybetse seni kızdıran çok. Gazetelerde yazılanlara, televizyonlarda söylenenlere kızarsın ama tuttuğun, çok sevdiğin oyuncunun maçını izlediğinde karşına çıkmayacak şeylerdir bunlar.
Tuttuğum bir takım var elbet. Üzülüyoruz, kızıyoruz, seviniyoruz, coşuyoruz. Ama tuttuğum oyuncuları izlemek bir başka keyif. Kendi takımında olursa çarpı iki. Başka takımlarda olursa da fark etmiyor. Keyfi yine fazla.
Bu duyguyu ilk Sergen’de yaşadım. Beşiktaş maçlarını zaten izliyorum ama Sergen olunca pür dikkatim. Metin’i, Ali’yi, Feyyaz’ı, Şifo’yu da çok seviyorum ama Sergen başka. Onun yeri ayrı.
Sergen sonra İstanbulspor’a, Fenerbahçe’ye, Trabzon’a, Galatasaray’a gitti ama değişen bir şey yok bende. Yine de Sergen’i izliyorum. Sergen oynuyorsa taraftar gibi geçiyorum televizyonun karşısına. O zaman ne tuhaf demiştim ama günümüzde artık dünya liglerini rahatça izleyebildiğin için bu duyguda normal oldu bende.
Mesela Messi’yi o kadar izlemiyorum artık. Takımı sürekli kazandığı ve küçük Arjantinlinin de yaptığı her şey normal geldiği için mi bilmem o kadar çekmiyor beni. Maradona’yı, Zidane’ı, baba Ronaldo’yu izlemek gibi değil. Maradona yüzünden Arjantin sempatim hiç bitmedi. Zidane için gittiği her takımda taraftarı oldum. Real Madrid’te onu izlemek ise en keyiflisiydi. 2006’da Materazzi’ye ettiğim küfrü düşmanıma etmemişimdir düşünün gerisini.
Baba Ronaldo da farklıydı benim için. Sadece bir golcü değildi. Cristiano her sene 50 gol atıyor hiç gıdıklamıyor. Dans etmiyor, gol atıyor sadece. Ama Fenomen öyle miydi?
Şimdi de Mesutçuyum. Türk olduğu için değil. Yıldızlar topluluğu Real Madrid’te tek favorimdi. Alman milli takımını hiç sevmem, Mesut yüzünden sempatim var artık. Zidane-Fransa gibi. Real Madrid tarihinin en büyük hatasını yaptı ona göndererek şimdi Arsenal taraftarı sürüyor sefasını. Benim için fark etmiyor. Yine de televizyonda izliyorum Mesut’u. Bergkamp’ın da maçlarını kaçırmıyordum zamanında, Arsenal’i izlemem için yine bir sebep oldu. Liste uzar gider böyle. Atladığım adamlarda vardır, hatırlamıyorum şimdi. Oyuncu tutmak böyle işte. Dert yok, tasa yok, sadece keyif…