30 Ağustos 2012 Perşembe

Kocaman Çözülme

Fenerbahçe uzun zamandır yapılan yanlışların faturasını bir kez daha ödedi Şampiyonlar Ligi'ne kalamayarak. Klişelerden biridir Avrupa karnesi. Aykut Kocaman öğrenciyken böyle bir karneyle eve gitse neler olurdu acaba? Ahlak bilgisi ve edebiyat hariç hepsi sıfır. Kanaat notu da kurtarmaz böyle bir karne sonrası.

Yazık oldu Fenerbahçe'nin bu güzel kadrosuna ve taraftarına. Geçen yıldan bu yana biriken hata listesi sonunda iflas bayrağını çektirdi Aykut Kocaman'a. Senin kalibrene yakın ama asla üstünde olmayan bir takıma göz göre göre elenmekle ayrı bir başarı elde etti Kocaman. 2 sene önce Young Boys ardından Paok, şimdi de Spartak Moskova. Tüm bu başarısızlıklar için hocayı kutlamak lazım galiba.

Ülkemizde en çok sorgulanan tercihlerin başında gelir teknik adamın ismi. Kulüplerimizin de genelde başarısız oldukları bir konudur bu. Dönemsel başarılardan bahsetmiyorum. Uzun vadeli planlamalarla işimiz olmaz pek. Bir teknik adamın takıma ne verdiğini hesaplamayız biz. Ligi nerede bitirdikleri önemlidir. Takımı taşıdığı seviye hiçbir şekilde önemsenmez. İşte bazen teknik adamın takımına ne verdiğini hesaplamazsan, duygusal davranırsan faturasını da ağır ödersin. Fenerbahçe'nin başına gelen bu.
Türk futbolunun tarihini yapsan jeneriğe girecek adamdır Aykut Kocaman. Futbolculuğunda yaptıklarını, attığı golleri, efendiliğini buraya yazmak gerek yok. Teknik adam olduktan sonra da bir falsosunu bulamazsın ahlaki açıdan. Adamdır dersin, uzatmazsın lafı. Ama adamlığının başına teknik gelince olmuyor işte. Yapamıyor. En azından büyük bir takımda yapamıyor diyelim. Bu da onun kabahati değil. Vizyonu bu kadar. Fazlasına izin vermiyor. 3-5-7 sene sonra da böyle olacak. Ver bugün Kasımpaşa'yı, Ordu'yu, Antep'i başarısız olmaz, adından da söz ettirir. Ama büyük takım olmuyor işte. Fenerbahçe'ye de yazık oluyor.

3 sene önce geldi görevinin başına. Son hafta kaçan bir şampiyonluğun ardından. Böyle bir travmadan sonra Denizli ertesi gibi yine müthiş kenetlendi Fenerbahçe, camia olarak. O sezonki şampiyonlukta Aykut Kocaman'ın payı çok yüksek değil. Aksini kabul etmem asla. Galatasaray ve Beşiktaş'ın olmadığı bir yarışta, önünde yıllardır şampiyonluk mücadelesinden uzak bir takımı geçti. Evet zordu ama camia inanılmaz kenetlenmişti. 2.yarının başında şansta yardım etmişti, Trabzon peş peşe iki beraberlik alınca. O sezon da çok yanlış yapmıştı Kocaman, özellikle ilk yarıda. 2.yarı 11'deki adamların yerini oynatmayınca başarı da geldi.

Geçen sezon ise Fenerbahçe'lileri çok yanılttı. Mahkeme sürecinde Fenerbahçe camiasından her bireyin yapacağını yaptı. Dik durdu olaylar karşısında. Örnek oldu takımının başında ama yine teknik adam olamadı. Elinden bazı yıldızları kayıp gitmesine, yerine de idare eder isimler alınmamasına rağmen fena kadrosu yoktu. Büyük takıma yakışır bir teknik adam olsa bir şekilde alabilirdi şampiyonluğu. Ama yapamadı. En büyük zaafı çıktı her zamanki gibi ortaya: Cesur olamama. Halbuki geçen sezon cesaret yılıydı. Takımını fazla sakin oynattı, şampiyonluk kaçtı. 3 gün sonra Bursa maçında biraz cesur oldu, 29 yıl aradan sonra kupa rahat geldi.
Bu 2 sezonda da takımın öne çıkan isimleriyle sorunlar yaşadı, balansı tutturamadı. İlk senenin başlangıç haftalarında yine Alex'siz bir sistem denedi, olmadı. Geçen sene de Emre'yle sıkıntılar yaşadı. Emre gitti sonunda. Madrid yolcusunun boşluğu kabak gibi ortadaydı. Geçen sene bile onsuz oynadığı maçlarda çok zorlandı. Bu sezon Kuyt ile ofansif sıkıntısını giderdi, Mehmet Topal ile defansif orta sahanın kalitesini yükseltti ama hala Emre'nin yeri boştu. Bunu görmek için Şampiyonlar Ligi treninin kaçması mı lazımdı. Vaslui beraberliğinin ardından panik halinde Krasic'in alınmasına ses çıkarmadı. Hala büyük sıkıntı belliyken. Keşke o panik halinde yeni Emre bulunsaydı da o kadar para düzgün harcanmış olsaydı.

En sonunda da Alex ile bir kez daha problem yaşadı. Kabul, Alex'in Twitter'dan BBM'den yazdıkları hoş değil ama böyle kritik bir dönemeçte liderlik, büyük takım teknik adamlığı nerede? Sen geç turu. Sonra yemek mi istiyorsun Alex'i, ye. Alex'i bitirdin, başkanı statta hoş olmayan bir konuşma yapmak zorunda bıraktın. Bir de üstüne Moskova maçında dalga geçer gibi 60.dakikada oyuna aldın Alex'i, hadi kurtar diye.

Tam anlamıyla yazık oldu Fenerbahçe'ye. Halbuki gerçekten çok iyi bir kadrosu var. Avrupa Ligi'nde de ligimizde de çok iyi işler yapabilecek bir kadro. Ama Aykut Kocaman'la sadece hüsran yaşar. Çünkü cesareti olmayanlar hiçbir zaman kazanamazlar. Sadece anlık mutlu olurlar. Şu an Fenerbahçe'nin içinde bulunduğu durum bu değil mi?

Hiç yorum yok: