18 Şubat 2013 Pazartesi

Yanlışlar ve Şampiyonluklar

Futbol her türlü sonuca, olaya, sürprize birçok şeye açık olsa da olayın bütününde bir mantığı, matematiği vardır. Birçok yanlışı yapıp doğru sonucu alman zordur. Ya da yaptığın doğrulardan bir anda sonuç alman çok zordur. Bir bekleme süren olması lazım. Mesela Real Madrid, Ronaldo, Kaka, Benzema gibi süper yıldızları alıp hemen şampiyon olamadı. Manchester City de aynı şekilde dünyanın transferini yaptı. Hemen ilk senesinde şampiyon olamadı. Juventus, Calciopoli'den sonra dünyanın parasını harcadı. Şampiyon olmak için yıllarca beklemek zorunda kaldı. PSG geçen sene Montpellier'i izledi. Avrupa'nın önde gelen liglerinde dünyanın parasını harcayıp o sezon şampiyonluk kazanmak çok zor. Ülkemiz hariç.
Türk futbolunda bu tip örnekler çok fazla. İstikrarsızlık istikrar olmuş neredeyse son yıllarda. Evet bir takım şampiyon oluyor ama devam eden sezonda genelde başarısız olmuş, 2000'den sonrasına baktığınızda. Transfer politikasındaki yanlışlar, planlamanın düzgün yapılmayışı, en önemlisi yönetimlerin beceriksizliği sebep olmuş buna. 2000'den günümüze gelelim ve bakalım istikrarsızlığın belgelerine. Arada tek tük sezonlar var göze batan. Gerisi bildiğimiz hikaye.
1999-2000 sezonunda Fenerbahçe, ligi 4.bitiriyor. Liderin tam 18 puan gerisinde. Galatasaray şampiyon oluyor. Serhat Akın, Milan Rapaiç, Haim Revivo, Zoran Mirkoviç, Mert Meriç, Kennet Andersson, Yusuf Şimşek, Nikola Lazetiç, Ali Güneş, Celil Sağır, Elvir Baliç (kiralık) toplamda 11 oyuncu transfer ediyor Fenerbahçe ve 2000-01 sezonunda şampiyon oluyor. Bir önceki sezon ligi zirvede bitiren sarı kırmızılılar zirvenin 3 puan gerisinde ligi 3.bitiriyor. Galatasaray'ın Hakan Şükür dışında başka bir kaybı yok ama kadrosunu baştan aşağı değiştiren Fenerbahçe şampiyon oluyor.
2001-2002 sezonunda Galatasaray'da Hagi futbolu bıraktığı için yok. Popescu, Jardel, Taffarel, Ümit Davala, Okan ve Emre Belözoğlu ayrılmış. Devre arasında gelenlerle birlikte toplamda 12 civarı oyuncu transfer etti sarı kırmızılılar ve ligi zirvede bitirdi. Fenerbahçe de şampiyon kadrosuna 7 oyuncu kattı ama Galatasaray'ın 3 puan gerisinde kaldı. Bu 7 oyuncu da öyle genç, yedek kulübesini güçlendirecek isimler falan değil. Ceyhun Eriş, Ümit Özat, Oktay Derelioğlu, Simao, Fatih Akyel, Ali Akdeniz, Hakan Bayraktar. Transferler ne amaçla yapılmış belli değil. Devre arasında zirveden çok uzak değilken seni şampiyon yapan Mustafa Denizli'yi gönderiyorsun. Gelen uçuracak ya! Şu 2 sezon bile aslında resmin tamamı için yeterli. Al 12 oyuncu şampiyon ol. Şampiyon ol yine de 7-8 oyuncu al. İstikrar yok. İskelet oluşturma çabası yok. Paralar sokağa.
2002-03 sezonunda şampiyon olan Beşiktaş, 2.yarıda gelenlerle birlikte toplamda 15 oyuncu transfer etmiş. Bir önceki sezonun şampiyonu Galatasaray da Fatih Terim göreve gelmiş ve 15'e yakın transfer yapmış. Ligi Beşiktaş'ın 8 puan gerisinde 2.sırada bitirmiş.  2 sezon öncesinin şampiyonu Fenerbahçe ise 11 oyuncu almış ama ligi şampiyonun 34 puan gerisinde 6.sırada bitirmiş.
2003-04 sezonunda ise şampiyonun adı bir sene ligi önce 6.bitiren Fenerbahçe. Toplam 12 oyuncu almış. Devreye lider Beşiktaş'ın 8 puan gerisinde girmesine rağmen geriden gelerek şampiyonluğu yakalamış. Her şey ters. Aslında olayları hiç bilmeyen birine sor. Herhalde Fenerbahçe son şampiyondu. Bir arada oynamayı bilen kadrosu 2.yarı gaza bastı ve henüz takım olamayan rakibini geçti der değil mi? Ama yok. Burası Türkiye. Fenerbahçe zoru başararak şampiyon oluyor.
2004-05 sezonunda ise 2000'li yıllardaki tek peş peşe şampiyonluk yaşanıyor. Kadrosunu koruyan Fenerbahçe, çok fazla transfer yapmadan 3-4 kilit oyuncuyla hem ilk 11'i hem de yedek kulübesini güçlendiriyor ve sezon sonunda ligi zirvede bitiriyor.
2005-06 sezonunda ise bir sene önce ligi 3.sırada, Fenerbahçe'nin 4 puan gerisinde bitiren Galatasaray bu kez şampiyonluğa ulaşıyor. Burada da Galatasaray fazla transfer yapmıyor. O zaman yaşanılan maddi sıkıntılar, aslında 2-3 yıldır bir arada oynayan kadronun avantajı oluyor. Birçok yeni adam gelse belki de şampiyonluk gelmeyecek ama kadro fazla bozulmayınca başarı geliyor. Fenerbahçe şampiyonluğu son hafta Denizli'de kaybederken 2 senede yerli, yabancı 30'a yakın transfer yapan Yıldırım Demirören başkanlığındaki Beşiktaş, ligi şampiyonun 29 puan gerisinde 3.sırada tamamlıyor. Düşünün 2003-04'ün ilk yarısında son yılların en iyi futbolunu oynayan kadronun yerinde 2 sene sonra yeller esiyor. Sabır yok. Sakin olup, planlama yok.
2006-07 sezonunda ise kaçan şampiyonluğun etkisiyle Fenerbahçe doğal olarak transfere yöneliyor. Tümer Metin, Lugano, Edu, Kezman, Deivid de Souza, Uğur Boral geliyor. Aslında çokta yanlış bir transfer politikası değil. Kadroda çok fazla değişiklik yok. Ama Denizli'deki hüsrandan sonra Daum gidiyor. Zico geliyor. Brezilyalı efsane başlarda bocalasa da Daum'un sistemine dönüyor ve 100.yılda şampiyonluk geliyor. Bir önceki sezon ligi zirvede bitiren Galatasaray ise 14 puan geride 3.sırada. İstikrar süper. 
2007-08 sezonunda ise Galatasaray yine zirvede ve yine 10'un üzerinde transfer yaparak. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Sivasspor'un 6 puan önünde ipi önde göğüslüyor. Fenerbahçe'nin Avrupa'da başarılı olmak gibi mazereti var kabul ama istikrar yine yok. Sarı lacivertliler bu arada 8 oyuncu daha almış bu sezon. Beşiktaş ise 10'a yakın adam almış. Yıldırım Demirören'in 100 milyon dolarlık alacağından kat kat fazlasını harcamış Beşiktaş 4 senelik dönemde ve sadece kazanılan Türkiye kupaları var.
2008-09 sezonunda ise zirvenin adı en sonunda Beşiktaş. 4 sezonda 50'ye yakın transfer yapan Beşiktaş, devre arasında alınanlarda dahil olmak üzere 9 isimle daha anlaşıyor. 6.haftada Avrupa'dan elendi diye Ertuğrul Sağlam ile yollar ayrılıyor ve göreve Mustafa Denizli getiriliyor. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın yarıştan uzak kaldığı sezonda siyah beyazlılar Sivasspor'u güç bela geçerek çok özlediği şampiyonluğa ulaşıyor.
2009-10 sezonunda Anadolu'nun 2.şampiyonu Bursaspor, tarihinde bir ilki yaşıyor. Fenerbahçe sadece 6 isme imza attırıp kadroyu genel anlamda korusa da son hafta Trabzonspor ile 1-1 berabere kalarak zirveyi kaptırıyor. 2008-09'u şampiyon bitiren Beşiktaş ise Bursaspor'un 11 puan gerisinde kalıyor. 2010-11 sezonunda ise Fenerbahçe kadrosunu genel anlamda koruyup 6 oyuncuyla anlaştı ve sezon sonunda şampiyonluğa ulaştı. 2 sezonda 20 ismi transfer eden Beşiktaş ise şampiyon Fenerbahçe'nin 28 puan gerisinde ligi 5.bitiriyor.
2011-12 sezonunda ise Fenerbahçe yaşadığı sıkıntılı süreç nedeniyle bir önceki sezondan önemli isimlerini kaybederken yerlerine istediği transferleri yapamadı ama sezon sonuna kadar şampiyon olacak Galatasaray ile başa baş bir mücadele ortaya koydu. Sarı kırmızılılar bir sene önce ligi Fenerbahçe'nin 36 puan gerisinde 8.sırada bitirdi. Ama yeni sezona devre arası transferleri dahil 12 isimle giren sarı kırmızılılar ipi önde göğüslemeyi başardı. Galatasaray Şampiyonlar ligi'ni düşünerek olsa da devre arası dahil bu sezona da 8 isimle başladı. Normal giden bir sezonda Galatasaray'ın çok daha rahat olması lazım ama Şampiyonlar Ligi önemli bir bahaneydi. Başka bir takımda çıkmayınca bayrağı alacak, her şeye rağmen rahat sarı kırmızılılar. Fenerbahçe'nin bu sene 10'a yakın adam aldığını ama kimyayı hala tutturamadığını da söylemek lazım.
Tüm bunları düşündüğümde her sene gelen ve gidenleri, harcanan paraları, istikrarsızlığı, anı yaşamayı görünce uzun süreli başarıdan yoksun kalmamızı çok garipsememek lazım. Milli takımımızın bir başarılı daha çok başarısız olmasını normal karşılamak lazım. Bu kadar yanlışa rağmen sonunda istenen şampiyonluk bir şekilde geliyorsa doğruyu bulmak neredeyse imkansız.

Hiç yorum yok: